bir masal anlatmıştım, bir varmış bir yokmuş...
Ben, kirpiyim. Büyük bir şehirde, binaların arasında bir
parkta yaşıyorum. Parkta, benden başka bir sincap var. Burada yaşadığım için
mutluyum. Kış mevsiminde biraz zorlanıyorum çünkü soğuk havalarda toprak
altından çıkmak istemiyorum.
Parktaki diğer hayvan, sincap, benim aksime yılın dört
mevsiminde hareketli, ağaçtan ağaca zıplayan, canı istediğinde insanlara
yaklaşan biri. Yaz kış mutlu olmasının en önemli sebebi, kürkü. Güzel kuyruğu
ile insanların ilgisini çekiyor. İnsanlar ile arası iyi. Ben, insanlardan ve
kalabalıktan fazla hoşlanmıyorum. Korkuyorum. Hemen içime kapanıveriyorum ve
bir diken topuna dönüşüyorum.
Kirpi, o sabah, bu düşüncelerle uyanmıştı. Hava çok
soğuktu, kirpi ise aç ve yorgundu. Bugün ne olursa olsun yiyecek bulması,
toprak altından çıkması gerekiyordu.
Toprak altından başımı uzatır uzatmaz, önümdeki çınarın
dallarından bana alaycı gözleriyle bakan sincabı gördüm.
"Günaydın kirpi, nasılsın? Göremiyorum seni birkaç
gündür?"
Kısık sesle "Günaydın" dedikten sonra toprağın
altına çekildi kirpi. Kendini güçsüz hissediyordu. Cesaretlenmesi gerekiyordu.
Ama çok yorgundu ve üşüyordu. Çevik hareketlerle ağaçtan inen sincap, kirpinin
az önce çıkmaya çalıştığı oyuğa gelerek içeriye seslendi;
"Kirpi, dur bekle, iyi görünmüyorsun sen!"
Kirpi, onunla konuşmak istemediği için;
"Bir şeyim yok, iyiyim, biraz dolaşacağım
etrafta" dedi.
Sincap, çevik ve hareketli olduğu kadar akıllıydı da.
Kirpinin birkaç gündür doğru düzgün bir şey yemediğini anlamıştı.
"Açsın sen, aç kaldın değil mi? Sana yardım
edebileceğimi söylemiştim, seni bir hafta idare edecek yemek bulabilirim
demiştim. Neden yardım etmeme izin vermiyorsun?"
Sincabın bu ısrarcı tavrı karşısında yapabileceği tek şey
vardı. Yavaşça oyuktan çıkmak, diken topu haline gelmek ve kendini aşağıya
yuvarlamak. Havuzun yanına kadar yuvarlanırsa, orada durur, yağmurdan sonra,
topraktan kendini dışarıya atmış olan solucanlara ulaşabilir ve karnını
doyurabilirdi.
O sabah, kirpinin verdiği kararı uyguladığı, cesaretini
toplayarak hayatı için çabaladığı sabahtır. Oyuktan çıktıktan sonra sincabın
meraklı bakışlarına aldırmadan diken topu olup kendisini havuza kadar
yuvarlamayı başardı. Gözlerini açtığında, önce bulutların arasından süzülen
güneşi sonra önünde duran solucanları gördü. Zafer bu olmalı dedi kendine.
Karnını doyurduktan sonra biraz güneşlendi, ısındı. Uzaktan
onu izleyen sincap şaşkınlıkla bakakalmıştı.
Betül
Cesur kirpinin yeni maceralarını bekliyoruz
YanıtlaSilÇok sevdim ben bu kirpiyi, hadi isim koyalım...
YanıtlaSilBence Dasti olsun..:))
Hem adı Dasti olsun, hem de Dasti'nin maceraları devam etsin lütfen!
YanıtlaSil<3 Dasti
YanıtlaSil