17 Mart 2012 Cumartesi

Kirpi ve Sincap


bir masal anlatmıştım, bir varmış bir yokmuş...

Ben, kirpiyim. Büyük bir şehirde, binaların arasında bir parkta yaşıyorum. Parkta, benden başka bir sincap var. Burada yaşadığım için mutluyum. Kış mevsiminde biraz zorlanıyorum çünkü soğuk havalarda toprak altından çıkmak istemiyorum.

Parktaki diğer hayvan, sincap, benim aksime yılın dört mevsiminde hareketli, ağaçtan ağaca zıplayan, canı istediğinde insanlara yaklaşan biri. Yaz kış mutlu olmasının en önemli sebebi, kürkü. Güzel kuyruğu ile insanların ilgisini çekiyor. İnsanlar ile arası iyi. Ben, insanlardan ve kalabalıktan fazla hoşlanmıyorum. Korkuyorum. Hemen içime kapanıveriyorum ve bir diken topuna dönüşüyorum.

Kirpi, o sabah, bu düşüncelerle uyanmıştı. Hava çok soğuktu, kirpi ise aç ve yorgundu. Bugün ne olursa olsun yiyecek bulması, toprak altından çıkması gerekiyordu.

Toprak altından başımı uzatır uzatmaz, önümdeki çınarın dallarından bana alaycı gözleriyle bakan sincabı gördüm.

"Günaydın kirpi, nasılsın? Göremiyorum seni birkaç gündür?"

Kısık sesle "Günaydın" dedikten sonra toprağın altına çekildi kirpi. Kendini güçsüz hissediyordu. Cesaretlenmesi gerekiyordu. Ama çok yorgundu ve üşüyordu. Çevik hareketlerle ağaçtan inen sincap, kirpinin az önce çıkmaya çalıştığı oyuğa gelerek içeriye seslendi;

"Kirpi, dur bekle, iyi görünmüyorsun sen!"

Kirpi, onunla konuşmak istemediği için;

"Bir şeyim yok, iyiyim, biraz dolaşacağım etrafta" dedi.

Sincap, çevik ve hareketli olduğu kadar akıllıydı da. Kirpinin birkaç gündür doğru düzgün bir şey yemediğini anlamıştı.

"Açsın sen, aç kaldın değil mi? Sana yardım edebileceğimi söylemiştim, seni bir hafta idare edecek yemek bulabilirim demiştim. Neden yardım etmeme izin vermiyorsun?"

Sincabın bu ısrarcı tavrı karşısında yapabileceği tek şey vardı. Yavaşça oyuktan çıkmak, diken topu haline gelmek ve kendini aşağıya yuvarlamak. Havuzun yanına kadar yuvarlanırsa, orada durur, yağmurdan sonra, topraktan kendini dışarıya atmış olan solucanlara ulaşabilir ve karnını doyurabilirdi.

O sabah, kirpinin verdiği kararı uyguladığı, cesaretini toplayarak hayatı için çabaladığı sabahtır. Oyuktan çıktıktan sonra sincabın meraklı bakışlarına aldırmadan diken topu olup kendisini havuza kadar yuvarlamayı başardı. Gözlerini açtığında, önce bulutların arasından süzülen güneşi sonra önünde duran solucanları gördü. Zafer bu olmalı dedi kendine.

Karnını doyurduktan sonra biraz güneşlendi, ısındı. Uzaktan onu izleyen sincap şaşkınlıkla bakakalmıştı.

Betül

4 yorum:

  1. Cesur kirpinin yeni maceralarını bekliyoruz

    YanıtlaSil
  2. Çok sevdim ben bu kirpiyi, hadi isim koyalım...
    Bence Dasti olsun..:))

    YanıtlaSil
  3. Hem adı Dasti olsun, hem de Dasti'nin maceraları devam etsin lütfen!

    YanıtlaSil