15 Nisan 2012 Pazar

Küçük Prens

Velâkin kendimi bekliyorum yakamozlar ışığında.

Denizden esen yosun kokulu meltem eşlik ediyor bana.

Gözlerine bakmaya çekindiğim balık sessizce fısıldıyor:

—Utanma, ben de.

Kara bir yorgan gibi gökyüzü. Üşüyorum.

Denize doğru dönüyor başım hafifçe

"Bir umut diyorum, bir umut!"

Düşlediğimde yanımdasın ya da tam karşımda.

Edeple eğiyorum başımı, kabulleniyorum. Yokluğun hasret değil artık.

“Ve geceleri yıldızları dinlemesini seviyorum.” demiştin ya;













Tek bir yıldız kaldı hatıra.

Soluk, sessiz hep orada!

Gece; yattığım yerin penceresinden göz göze geliyorum.

Senin sımsıcak tebessümün duruyor sonsuzlukta.

Her defasında şaşırıyor sesim:

—Aaa benim yıldızım!

Çocuk saflığında sarıyor mutluluğun ürpertisi.

Uykumda ellerin yastık oluyor başıma.

Tilki gibi şaşkınım şu anda.

Kara kapalı bir kutu etrafta, açmaya korktuğum.

Belki, ben kıramadığın bir çiçektim dünyanda.

Ya sen, mutlu musun kendi yolculuğunda?

Velâkin ben kendimi hala bekliyorum; yakamozlar ışığında.

Hârika

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder